Tablet ve Mobil uygulamalar üzerine yazmış olduğum yazıları takip edenler, yazılarımdan şu sonucu çıkarabilir: Eğitimde tablet teknolojisi yerinde kullanıldığında faydalıdır, ama nasıl kullanıldığını bilmiyorsanız vakit kaybıdır, bunu telafi etmek için acil eylem planı yapıp gerekli profesyonel gelişimi sağlamalısınız. Gün geçmiyor ki yeni bir tablet uygulaması, ya da eğitsel içerikli yeni bir portal görmeyelim.... “Bu kötü bir şey mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Bence de çok güzel bir gelişme, heyecan verici, merak uyandıran ve eğlenceli... Ama sadece iyi hissettirmesi, öğretim amacıyla kullanılması için yeterli değil. Bu yazımda öğrenciler için seçeceğimiz uygulamalarda nelere dikkat edebiliriz sorusuna yanıt arıyor olacağız. Beyin Fırtınası Yapalım! Uygumalar öğrencileri olduğu kadar öğretmenleri de çok heyecanlandırıyor. “ Aaa, bu çok güzel, çok eğlenceli, yârin kullansam ya dersimde...” diyen pek çok öğretmen arkadaşımı biliyorum. Bu heyecan harika... Bir de bu heyecanın yanında, küçük bir beyin fırtınası yapalım: her uygulama her öğrenci için uygun mu?, bireysel farklıkları destekliyor mu?, öğrenciler öğrenme hızlarına göre ilerleyebiliyor mu?, geri bildirim (Feedback) veriyor mu?, uygulama öğrencinin yaş düzeyine uygun tasarlanmış mi?, dersin hedeflerine hizmet ediyor mu?, uygulamayı kullandırmanızdaki amaç nedir?, uygulamadan sonra öğrencilerden beklentileriniz neler? Eminim sizlerin de düşündüğü ve ilaveler yapmak istediği kriterler vardır. Şimdi bunları biraz daha pedagojik bir bakış açısıyla incelemeye çalışalım. Dersimin hedeflerine uygun mu, dil seçimi, öğrenme çeşitliliği, geri-bildirim içeriyor mu? Bir uygulamayı seçmememizdeki en önemli nedenlerden ilki, dersimizin amaçlarına hizmet etmesidir. Sadece eğlenceli bir ortam sağlamak için değil, öğrencilerin kazanımlarını pekiştirmek amacıyla mobil uygulamalar seçilmelidir. Uygulamada kullanılan dilin anadil olması ya da yaş düzeyine ve öğrenen grubun özelliklerine göre anlaşılır dilde yazılmış olması önemlidir. İmkân olması durumunda dil seçme fırsatı verilip/verilmediği kontrol edilmedir. Uygulamaların bireysel çalışma, grup çalışması ve paylaşımda bulunma gibi öğrenme çeşitliliğini ve iletişimini sağlayan özellikler içermesi de önemli kriterler arasındadır. Uygulamaların geri-bildirim (Feedback) verme özelliğinin, ölçme ve değerIendirme özelliklerinin olması öğrencilerin pratik yapması açısından faydalı olacaktır. Öğrencilerin yaş düzeyine uygun mu?
Mobil uygulamalarda amaç öğrenme sürecine olumlu yönde katkı sağlamaktır. Ancak uygulamanın içeriği, öğrenme grubunun müfredatına uygun hazırlanmış olmalı ve ara-yüz tasarımı da yaş düzeyinin özelliklerini desteklemelidir. Tasarım ve içerik özelliklerinin yanında, öğrencilerin kendi seviyelerine göre ilerleyebilmeleri de bireysel farklılıkların desteklenmesi açısından çok önemli bir kriter olarak karsımıza çıkıyor. Uygulama seçiminde bulunurken, hem kız hem de erkek öğrencilerin ilgisini çekecek senaryoya sahip uygulamalar seçilmelidir. Benzer şekilde, uygulama öğrencilerin yaşadığı coğrafyanın kültürüne uygun olarak tasarlanmış olmalı ki öğrenciler uygulamaları içselleştirebilsin. Aksi halde, öğretmenlerin etkinlik öncesinden farklı kültürler hakkında bilgi vermesi ve uygulamada da ne anlattığının açıklamasını yapması gerekir. Uygulama hangi becerileri destekliyor? Uygulamaların müfredatı desteklemesi ve öğrenci özelliklerine uygun olması da maalesef çok yeterli olmuyor. Bunların yanında öğrencilerin problem çözebilme, pratik yapabilme, yaratıcılıklarını geliştirebilme, iş-birliği yapabilme, bireysel farkındalık kazandırma gibi becerilerin gelişimine destek vermesi önemli ve gereklidir. Eğer bunlardan bir çoğunu sağlamıyorsa, öğretmenler derslerine ilave etkinler geliştirerek bu becerilerin gelişimine destek olmalıdır. Etik ve güvenlik desteği veriyor mu? Uygulamanın müfredat içeriğine uygun olup olmadığını kontrol ettikten sonra, içerdiği tüm bilgilerin, değerlendirme kısmı ile birlikte doğruluğunu, bilginin kaynakları ve referansları kontrol edilmelidir. Erişim kolay mı, güncelleniyor mu, ücret istiyor mu? Uygulamaların pek çoğuna mobil cihazlar üzerinden erişilebiliyor, ancak her uygulama her mobil cihazda çalışmıyor. Öğrencilerin sahip oldukları mobil cihazlara göre uygulama seçimi de bu noktada önem taşıyor. Genel olarak mobil uygulamalarda bir kaç kullanımdan sonra güncelleme istenip/istenmediği soruluyor. Güncellemeleri takip edip, neler istendiği kontrol edilmelidir. Bu kapsamda ücretli güncellemeler varsa öğrenciler bu konuda uyarılmalıdır. Ek olarak, uygulamaları kullanmaya başlamadan önce, önceki kullanıcılara ait görüşleri dikkate almak öngörüye sahip olmamızı sağlayacaktır.
0 Comments
Her ne kadar teknolojik yenilikler biz teknoloji severleri heyecanlandırsa, sürekli yeni uygulamalar keşfedip bunları “Nasıl kullanabiliriz?”, “Nerede faydalı olur?” düşüncesiyle eğitimler verip, örnekler göstersek de, işler hiç de umduğumuz gibi gitmeyebiliyor. Kabul edelim ki, eğitimcilerin, özellikle öğretmenlerin bu konuda ki tutumu hala beklenilen düzeyde değil. Çünkü öğretmenlerin, öğretim sürecinde teknoloji kullanmak anlamında ciddi kaygıları var: “Sabah sınıfa girdiğimde, elektronik tahtayı açıyorum, akşam çıkarken kapatıyorum. Kullanmadı demesinler. Aman bozulur falan şimdi, başıma iş almayayım...” “ İyi güzel diyorsunuz da müfredat yetişmiyor hocam...” “ Ben bunun nasıl kullanılacağını anlayıp, onu sınıfa gösterene kadar, ooh hoooo... Bir ünite bitirir, üstüne karma test çözdürürüm...” “Projede bir yere kadar hocam, sınavlarda yapamıyorlar” “Tembel oldular hocam. Her şeyi böyle hazır vermiş gibi oluyoruz, önceden en azından kitap defter kontrolü yapardık, simdi tablette var diye gezmeye gelir gibi okula geliyorlar. İyice tembel oldular. Nasıl olsa sonra izleriz, sonra notlara bakarız düşüncesinden dersi bile dinlemiyorlar artık.” İşte bu cümleler, hiç abartısız birinci ağızdan duyulan, hatta bazı öğretmenlerin içlerini dökmek ister gibi serzenişte bulunduğu söylemlerden sadece bir kaç örnek... Diğer taraftan, çok iyi bir özel okulun, yabancı genel direktörüyle yaptığımız ayaküstü sohbette bana sorduğu soru: “Bana öyle şeyler söyleyin ki, ben okul başladığında yapacağım toplantıda öğretmenlere şu sorunun cevabını verebileyim. Kullanmasalar bile artık bana bu soruyu sormasınlar. “Teknolojiyi derslerinde neden kullansınlar? Bana teknolojinin derste kullanımının ne faydası olduğunu söyleyin. Benim de öğretmenleri ikna edici bir cevabım olsun.” Karşımda, çok donanımlı bir okulun genel direktörü vardı, okulunda seçkin bir öğretmen kadrosuna sahipti ve öğrencilerin başarı düzeyi ortalamanın üstündeydi. Daha önce de devlet okullarını pek çok kez ziyaret etmiş, öğretmenler ve okul yöneticileriyle görüşmüştüm. Şartlar farklı olsa da, kaygılar aynıydı. O nedenle konunun özüne, en başa geri dönüp yeni bir araç tanıtmak yerine, “teknoloji derslerimde neden kullanmalıyım?” konusunu biraz derinleştirmek istiyorum. Roblyer & Doering (2013) tarafından yazılan, “Integrating Educational Technology into Teaching” adlı kitapta bu konu çok iyi incelenmiş ve öncelik verilmiş. Burada yer alan problemlerden yola çıkarak, kendi deneyimlerimle örneklendirmeye çalışacağım. Roblyer & Doering (2013)’e göre, "Eğitimde Teknoloji Kullanımı" en temel üç probleme cevap verir:
Şimdi bu başlıkları biraz daha açalım. Problem1: Teknolojiyi kullanarak, öğrencilerin derse katılımını ve motivasyonu nasıl artırabiliriz?
Problem2: Öğrencilerin öğrenme ihtiyacı nasıl desteklenir?
Problem3: Öğrencileri geleceğe nasıl hazırlarız? Öğrencilerin ne öğrendiklerinden çok, nasıl öğrendiklerinin üzerinde durmalıyız. Öğrencilerin, “Öğrenmeyi öğrenme” yani yaratıcı düşünme, etkili karar verme gibi becerileri kazanmaları, bir konuyu, bir kuralı ya da kavramı ezberlemelerinden daha önemlidir. Roblyer & Doering (2013)’e göre, 21. yüzyılda öğrencilerin bu becerileri kazanabilmeleri için üç farklı okuryazarlık alanında beceri kazanmış olmaları bekleniyor:
Bu nedenle öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojileri becerilerini K12 düzeyinde kazanmış olmaları çok önem taşıyor. Bunun da bir sonucu olarak, eğitime teknolojiyi entegre etmek isteğe bağlı bir durumdan çıkmalı ve gereklilik halini almalıdır. References: Roblyer, M. D., & Doering, A. H. (2013). Integrating Educational Technology into Teaching (6th ed.). Pearson. |
FollowAuthorArchives
October 2020
Categories
All
|